Burun ameliyatında kan verilmesinin sebebi nedir?
Burun Estetiği (rinoplasti) genellikle düşük kan kaybıyla gerçekleştirilen ve çoğu hastada kan verilmesine ihtiyaç duyulmayan bir ameliyattır. Ancak bazı özel durumlarda cerrahlar tarafından ameliyat esnasında ya da hemen sonrasında damardan kan transfüzyonu yapılabilir. Bu durum çoğu hastayı şaşırtır ve “burun ameliyatında neden kan verilir?” sorusu akıllara gelir. Aşağıda kan verilmesinin sebeplerini tıbbi açıdan ayrıntılı şekilde anlattık.
İçindekiler
Aşırı Kanama ve Kan Kaybı
Primer rinoplastilerde beklenen kan kaybı oldukça düşüktür. Fakat revizyon ameliyatları, septoplasti eklenmiş vakalar veya travmatik burunlarda daha fazla damar kesiği olabileceği için kanama miktarı artabilir. Kan basıncı düşerse veya hasta belirgin şekilde kan kaybederse, dolaşımı desteklemek amacıyla transfüzyon gerekebilir.
Hastanın Ameliyata Düşük Kan Değerleriyle Girmesi (Anemi)
Eğer hastanın ameliyat öncesi hemoglobin (Hb) değeri düşükse (10 g/dL altı), ameliyatta küçük bir kanama bile vücudu zorlayabilir. Bu gibi durumlarda, komplikasyon riskini azaltmak için hematoloji önerisiyle kan verilmesi tercih edilebilir.
Acil Travmatik Burun Ameliyatları
Burun Estetiği çoğunlukla planlı ameliyatlardır. Fakat yüz kırıkları, trafik kazaları veya kanamalı travmalar sonucu yapılan burun ameliyatlarında kan kaybı fazla olabilir. Böyle durumlarda transfüzyon hayat kurtarıcıdır ve estetik planlamadan bağımsız yapılır.
Koruyucu Amaçlı Transfüzyonlar
Nadiren bazı hastalarda ameliyat sırasında kan basıncının ani düşmemesi, organların oksijensiz kalmaması için “koruyucu” kan desteği verilebilir. Bu durum daha çok eşlik eden hastalığı olan ya da ileri yaş hastalarda görülür.
Sonuç
Standart estetik burun ameliyatlarında kan verilmesi rutin değildir. Kan transfüzyonu ancak:
• Beklenenden fazla kanama yaşanırsa,
• Hastanın kan değeri önceden düşükse,
• Travmatik ve acil vakalarda,
• Ya da dolaşım güvenliği açısından koruyucu tedbir gerekirse uygulanır.
Yani hastaya kan verilmişse, bu rinoplastinin “zorunlu bir parçası” değil, hastayı korumaya yönelik tıbbi bir önlemdir.
