Diş Dolgusu Sonrası Dişte Nabız Atması (Zonklama) Neden Görülür?

Diş dolgusu sonrası dişte nabız atması, hastaların sıkça yaşadığı ama endişe verici olabilen bir şikayettir.
Diş dolgusu işlemi genellikle ağrı ve hassasiyetin giderilmesi için yapılır. Ancak tedavi sonrası dişte zonklama, baskı veya nabız atar gibi hissedilmesi bazı hastaları şaşırtır.
Bu yazıda Diş dolgusu sonrası zonklamanın nedenlerini, hangi durumların normal olduğunu ve ne zaman doktora başvurulması gerektiğini detaylı şekilde inceleyeceğiz.

Diş Dolgusu Nedir?

Diş dolgusu, çürük nedeniyle zarar gören Diş dokusunun temizlenip çıkarılması ve oluşan boşluğun uygun bir dolgu materyaliyle kapatılması işlemidir.
Amaç hem çürüğün ilerlemesini durdurmak hem de dişin fonksiyonunu ve estetiğini geri kazandırmaktır.

Diş Dolgusu Sonrası Normal Hissiyatlar

Diş dolgusu sonrası hastaların bir kısmında şu normal şikayetler görülebilir:

  • Geçici hassasiyet (soğuk, sıcak, tatlıya karşı)
  • Dişte hafif baskı hissi
  • Kısa süreli sızlama

Bu şikayetler genellikle birkaç gün ile 2 hafta içinde kaybolur. Ancak nabız atar gibi zonklama daha farklı nedenlere işaret edebilir.

Diş Dolgusu Sonrası Nabız Atmasının Belirtileri

  • Dişte sürekli zonklama veya nabız atar gibi hissiyat
  • Gece artan ağrı
  • Çiğneme sırasında baskı hissi
  • Nadir durumlarda şişlik ve sıcaklık artışı

Nedenleri

1. Sinire Yakın Dolgu

Çürük dişin derinlerine inmişse, sinire çok yakın bir bölgede dolgu yapılmış olabilir.
Dolgu sinire baskı yapmasa da, sinir dokusu işlemden etkilenip bir süre hassasiyet gösterebilir.
Bu durum zonklama şeklinde hissedilebilir.

2. Yüksek Dolgu

Dolgunun yüksek yapılması çiğneme sırasında dişe fazla baskı binmesine neden olur.
Bu baskı da pulpa dokusunda (Diş sinirinde) iltihap benzeri bir reaksiyon oluşturarak zonklama ve ağrıya yol açabilir.

3. Dolgu Materyaline Hassasiyet

Bazı kişiler kullanılan dolgu materyaline (ör. kompozit) karşı daha hassas olabilir.
Bu durumda dolgu yapılan dişte farklı bir basınç ve zonklama hissi gelişebilir.

4. Sinir Travması

Çürük temizlenirken sinir dokusuna çok yaklaşmak veya işlem sırasında oluşan ısı, titreşim ve basınç sinir travmasına yol açabilir.
Bu travma sonrası zonklama birkaç gün sürebilir.

5. İltihap (Pulpitis)

Eğer çürük çok derinse, bakterilerin sinire ulaşması ve iltihap oluşturması mümkündür.
Bu durumda dişte sürekli zonklama, gece artan ağrı ve hatta şişlik gelişebilir.
Bu tabloya pulpitis denir ve çoğu zaman kanal tedavisi gerekir.

6. Çatlak Diş Sendromu

Bazen dolgu yapılan dişte daha önceden fark edilmeyen küçük çatlaklar olabilir.
Dolgu sonrası bu çatlaklar baskıyla daha belirgin hale gelir ve zonklama şeklinde hissedilebilir.

7. Yanlış Kapanış (Oklüzyon Problemi)

Diş dolgusu sonrası ısırma dengesi bozulursa, ilgili dişe fazla yük binebilir.
Bu da dişte nabız atması tarzında ağrıya yol açar.

Risk Faktörleri

  • Çürüğün çok derin olması
  • Eski ve geniş dolguların yenilenmesi
  • Dişte önceden var olan çatlaklar
  • Aşırı sıcak/soğuk hassasiyeti öyküsü
  • Yanlış kapanış (ısırma dengesi bozukluğu)

Diş Dolgusu Sonrası Zonklama İçin Tedavi Yöntemleri

1. Bekleme ve Takip

Derin dolgular sonrası birkaç gün süren hafif zonklama normal kabul edilebilir.
Çoğu zaman 1–2 hafta içinde şikayet kendiliğinden geçer.

2. Yüksek Dolgunun Düzeltilmesi

Dolgunun normalden yüksek yapılması, çiğneme sırasında baskı ve zonklamaya yol açabilir.
Bu durumda hekim dolgunun yüzeyini törpüleyerek yüksekliği düzeltir.
İşlem kısa ve ağrısızdır, hasta hemen rahatlama hisseder.

3. Hassasiyet Giderici Uygulamalar

Florür vernikleri, hassasiyet giderici ajanlar veya özel macunlar bu şikayeti azaltabilir.

4. İltihap (Pulpitis) Durumunda Kanal Tedavisi

Gece artan ve sürekli hale gelen zonklamalar pulpitis belirtisi olabilir.
Bu durumda kanal tedavisi yapılarak iltihaplı sinir dokusu çıkarılır.

5. Çatlak Diş Tedavisi

Zonklamanın nedeni çatlak Diş ise, kaplama (kuron) veya kanal tedavisi gerekebilir.
İleri vakalarda çekim son çare olabilir.

6. Geçici İlaç Tedavisi

Ağrı kesici ve antiinflamatuvar ilaçlar zonklamayı azaltabilir, ancak kalıcı çözüm değildir.
Asıl nedenin tedavi edilmesi gerekir.

Evde Uygulanabilecek Önlemler

  • Aşırı sıcak-soğuk yiyeceklerden kaçınmak
  • Şekerli ve asitli gıdaları sınırlamak
  • Dolgu yapılan dişi ilk günlerde fazla zorlamamak
  • Düzenli Diş fırçalamak ve Diş ipi kullanmak

Vaka Örnekleri

Vaka 1: Derin Çürükten Sonra Zonklama

29 yaşındaki kadın hasta, derin çürük nedeniyle dolgu yaptırdı.
İlk günlerde gece ağrısı oldu, 2 hafta içinde şikayet geçti.

Vaka 2: Yüksek Dolgu Nedeniyle Zonklama

35 yaşındaki erkek hastada dolgu sonrası zonklama vardı.
Hekim yüksek dolguyu törpüledi ve şikayet anında düzeldi.

Vaka 3: Pulpitis Gelişen Hasta

40 yaşındaki kadın hastada dolgudan 10 gün sonra zonklama ve şişlik gelişti.
Kanal tedavisi yapıldı ve Diş kurtarıldı.

Genişletilmiş Sık Sorulan Sorular

Diş dolgusu sonrası zonklama herkeste olur mu?

Hayır, özellikle derin dolgular sonrası daha sık görülür.

Zonklama ne kadar sürer?

Çoğunlukla birkaç gün ile 2 hafta içinde kaybolur. Uzun sürerse hekime başvurulmalıdır.

Gece zonklaması neden önemlidir?

Gece artan zonklama genellikle sinir iltihabına işaret eder. Kanal tedavisi gerekebilir.

Zonklama dişin çekileceği anlamına gelir mi?

Hayır. Çoğu zaman tedavi ile Diş korunabilir. Çekim son çaredir.

Sonuç ve Özet

Diş dolgusu sonrası dişte nabız atması (zonklama), sık görülen bir durumdur.
Nedenleri arasında sinire yakın dolgu, yüksek dolgu, pulpitis ve çatlak Diş bulunur.
Hafif ve geçici şikayetler normaldir, ancak gece artan ve uzun süren zonklamalar tedavi gerektirir.

Tedavi: Bekleme-takip, yüksek dolgunun düzeltilmesi, hassasiyet giderici uygulamalar, kanal tedavisi.
Önleme: Hekim kontrolü, düzenli Diş bakımı, doğru kapanış ayarı.

Ameliyat Merkezi Ekibi Ne Diyor?

Diş dolgusu sonrası zonklama çoğu zaman geçici ve tedavi edilebilir bir durumdur.
Hastalarımıza önerimiz, şikayet birkaç gün içinde azalmaz veya gece artarsa mutlaka Diş hekimine başvurmalarıdır.
Erken müdahale ile Diş korunabilir ve şikayetler tamamen ortadan kaldırılabilir.

Bilgilendirme Notu: Bu makale genel bilgi amaçlıdır. Kesin tanı ve tedavi için mutlaka alanında uzman bir Diş hekimine danışınız.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar