Burun estetiğinde en çok yapılan 5 hata
Burun estetiği (rinoplasti), tecrübeli bir cerrah tarafından bilimsel prensiplere uyularak yapıldığında yüzün genel görünümünü güçlendiren başarılı bir operasyondur. Ancak bazı durumlarda hastaların beklentileri, cerrahi planlamanın doğru yapılmaması ya da teknikteki hatalar sonucu istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir. Bu yazıda ameliyat öncesi bilinçlenmek adına burun estetiğinde en sık yapılan 5 hatayı hem teknik hem hasta gözüyle açıklıyoruz.
İçindekiler
1. Aşırı Kaldırılmış Burun Ucu
“Domuz burun” görünümü olarak bilinen bu hata, burun ucunun gereğinden fazla yukarı kaldırılmasıyla oluşur. Estetik kaygı ile burun ucu projeksiyonu yanlış ayarlandığında burun delikleri önden görünür hale gelir ve doğal ifade kaybolur.
2. Gereğinden Fazla Kemik Törpülemek
Burun kemerini alırken dengeli davranmak gerekir. Kemiğin fazla törpülenmesi, burun sırtında çökme ve burun köprüsünün zayıflamasına yol açarak ilerleyen süreçte çökmüş burun sorununa sebep olabilir.
3. Burun Kanatlarını Fazla Daraltmak
Estetik amaçla burun kanatlarına müdahale edilirken fazla doku çıkarılması kanat çökmesine, burun deliklerinin daralmasına ve nefes alma güçlüğüne neden olabilir. Bu hata özellikle revizyon rinoplastilerde sık karşımıza çıkar.
4. Septumu İhmal Etmek (Sadece Estetiğe Odaklanmak)
Görüntü odaklı yapılan rinoplastilerde septum eğriliği düzeltilmezse hasta ameliyat sonrası estetik açıdan mutlu olsa bile nefes alamama problemi yaşayabilir. Fonksiyonel rinoplasti yaklaşımında anatomik yapı ile estetik beklenti birlikte değerlendirilmelidir.
5. Hastanın Yüz Tipine Uygun Olmayan Burun Tasarımı
Yüz hatlarına uymayan, standartlaşmış burun tasarımları yapay ve başarısız sonuçlara yol açar. Hastanın kemik yapısı, cilt tipi, dudak-burun ilişkisi göz önüne alınmadan yapılan tasarımlar çoğunlukla yüz ifadesini bozar ve doğallıktan uzaklaşmasına sebep olur.
Sonuç
Burun estetiğinde yapılan hataların büyük çoğunluğu, planlama aşamasındaki eksikliklerden ya da teknik yaklaşımda fonksiyonel detayların göz ardı edilmesinden kaynaklanır. Hem doğal hem fonksiyonel bir sonuç için hastanın beklentisi doğru analiz edilmeli, yüz anatomisine uygun cerrahi planlama yapılmalı ve burun yapısının fizyolojik sınırlarına saygı duyulmalıdır.
