Diz Protezi – Diz Protezi Ameliyatı
Diz ekleminde oluşan kıkırdak kaybı, menisküs yıpranması, hareket kısıtlılığı ve şiddetli ağrı; günlük yürüyüş kapasitesini azaltarak kişinin yaşam kalitesini doğrudan etkiler. Özellikle ileri düzey diz kireçlenmesi, tekrarlayan menisküs problemleri ve eklem yüzeyinin bozulmasına bağlı gelişen ağrılar, diz protezi veya diz protezi ameliyatı gibi cerrahi seçeneklerin değerlendirilmesine neden olur. Modern protez teknolojileri sayesinde diz eklemi yeniden dengelenebilir, eklem yüzeyi stabilize edilir ve hastalar ameliyat sonrası hızlı şekilde yürüyüşe başlayabilir.
- Diz Protezi Nedir?
- Diz Protezi Ameliyatı Nasıl Yapılır?
- Diz Kireçlenmesi Ameliyatsız Tedavi Yöntemleri
- Total Diz Protezi Nedir?
- Robotik Diz Protezi Avantajları
- Menisküs – Ameliyat Gerektiren Durumlar
- Diz Kapağı Problemlerinin Belirtileri ve Tedavisi
- Diz Protezi İyileşme Süreci
- SSS – Diz Protezi Ameliyatı ile İlgili Sık Sorulan Sorular
Her hastada ameliyat ilk seçenek olmayabilir. Bazı kişilerde diz kireçlenmesi ameliyatsız tedavi protokolleri ile ağrı azaltılabilir, eklem hareket açıklığı artırılabilir ve günlük konfor sağlanabilir. PRP, eklem içi enjeksiyonlar, fizyoterapi ve yürüyüş biomekaniğinin düzenlenmesi gibi yöntemler erken dönem vakalarda oldukça etkili olabilmektedir. Ancak kemik yüzeylerinin ciddi şekilde aşındığı ileri vakalarda total diz protezi en kalıcı ve fonksiyonel çözüm haline gelir.
Özellikle son yıllarda gelişen robotik diz protezi teknikleri ameliyatın planlamasını daha hassas hale getirerek protez bileşenlerinin ekleme daha doğru yerleşmesini sağlar. Bu sayede yürüyüş dengesi, eklem açısı ve bacak hizalanması yüksek doğrulukta sağlanır. Aşağıdaki içerikte diz protezinin nasıl yapıldığı, kimlere önerildiği, ameliyat sonrası iyileşme süreci ve alternatif tedavi yöntemleri detaylı şekilde ele alınmaktadır.
Diz Protezi Nedir?
Diz protezi, diz eklemindeki hasarlı kıkırdak yüzeylerinin ve aşınmış kemik bölgelerinin özel yapıda üretilmiş protez bileşenleri ile değiştirilmesini ifade eden cerrahi bir tedavi yöntemidir. Normalde diz eklemi, kemik yüzeylerinin kaygan kıkırdak doku ile kaplı olması sayesinde sürtünmeden hareket eder. Ancak zamanla kıkırdak yapısı aşındığında, menisküs yüzeyleri zedelendiğinde veya ileri seviyede diz kireçlenmesi geliştiğinde eklem yüzeyleri kemik kemik temasına yaklaşır ve bu durum ağrı, sertlik ve hareket kaybına yol açar. İşte bu aşamada diz protezi ameliyatı gündeme gelir.
Uygulanan protez, anatomik eklem yapısını taklit edecek şekilde tasarlanır. Diz protezi iki ana bölümden oluşur: uyluk kemiği (femur) tarafına yerleşen metal yüzey ve kaval kemiği (tibia) tarafına uygulanan bileşen. İki yüzey arasında ise sürtünmeyi azaltan, yüksek dayanımlı polietilen yapı bulunur. Bu sayede diz eklemi, protez sonrası doğal ekleme yakın bir hareket kapasitesine kavuşur.
Diz protezine ihtiyaç duyulan durumlar arasında; uzun yıllar devam eden ağrı, yürüme mesafesinin azalması, merdiven inip çıkarken zorlanma, gece ağrısı ve eklemde seslenme dikkat çekicidir. Özellikle konservatif tedaviler (enjeksiyon, PRP, fizik tedavi uygulamaları, ağrı azaltıcı programlar) artık fayda göstermediğinde protez ameliyatı kalıcı bir çözüm sunar.
Diz protezi yalnızca ileri yaşa özgü değildir. Bazı genç hastalarda travma sonrası yüzey bozulmaları, menisküs hasarı sonrası eklem dengesinin kaybolması veya genetik eklem problemleri nedeniyle protez uygulanabilir. Cerrahi planlama öncesi; röntgen, MR, yürüyüş analizi ve eklem hareket ölçümü değerlendirilir. Bu adımlar, protezin boyutunu ve yerleşim açısını belirlemek açısından önemlidir.
Özetle diz protezi, eklem yüzeylerini restore ederek sürtünmeyi ortadan kaldıran, ağrıyı azaltan ve kişiye yeniden konforlu yürüyüş imkânı tanıyan ileri teknoloji bir tedavi yöntemidir. Doğru planlama, cerrahi hassasiyet ve ameliyat sonrası rehabilitasyon ile diz protezi, hastanın yaşam kalitesini uzun vadede belirgin şekilde artırır.
| Diz Protezi Hakkında Bilinenler | Gerçek Durum |
|---|---|
| Diz protezi yalnızca yaşlılara uygulanır. | Diz protezi genç hastalarda da eklem yüzeyi aşındığında uygulanabilir. |
| Protez takılan diz tamamen hissiz olur. | Hasta normal diz fonksiyonlarını korur; hissizlik oluşmaz. |
| Protezin ömrü kısa sürer. | Uygun teknikle yapılan protezler genellikle 15-20 yıl sağlıklı şekilde kullanılabilir. |
| Ameliyattan sonra uzun süre yürünemez. | Hastalar çoğu zaman aynı gün veya ertesi gün destekle yürüyebilir. |
| Protez sonrası spor yapılamaz. | Düşük tempolu yürüyüş, yüzme ve bisiklet rahatlıkla yapılabilir. |
Diz Protezi Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Diz protezi ameliyatı, diz eklemindeki aşınmış yüzeylerin çıkarılması ve bu bölgelerin özel protez bileşenleri ile yeniden yapılandırılması şeklinde uygulanan planlı bir cerrahi işlemdir. Operasyon öncesi hasta ayrıntılı olarak değerlendirilir; röntgen, gerekirse MR görüntüleri ve fiziksel muayene sonuçları analiz edilerek eklemdeki bozulma derecesi belirlenir. Bu değerlendirme, protezin boyutuna, açısal yerleşimine ve ameliyat tekniğine doğrudan yön veren temel süreçtir.
Ameliyat sırasında ilk olarak diz eklemine uygun kesi uygulanır ve çevredeki kas ile bağ yapıları korunarak çalışma alanı oluşturulur. Ardından uyluk kemiği (femur) ve kaval kemiği (tibia) üzerindeki hasarlı yüzeyler özel kesim aparatlarıyla temizlenir. Bu işlem aşamasında kemik yüzeyinde düz bir platform oluşturulur ve bu yüzeylere protez bileşenlerinin sabitlenebileceği ideal geometrik form sağlanmış olur.
Boşaltılan eklem yüzeylerine femur tarafında metal yapı, tibia tarafında ise metal-plastik kombinasyonundan oluşan protez yerleştirilir. Bu bileşenlerin arasında yüksek dayanımlı polietilen yapıda bir ara parça bulunur; bu parça doğal kıkırdak benzeri kayganlık sağlayarak yürüme hareketini kolaylaştırır. Bazı vakalarda diz kapağı (patella) arka yüzeyi de plastik bir yüzeyle yenilenebilir.
Protez sabitlemesinde iki farklı yaklaşım kullanılabilir:
- Çimentosuz yöntem: Özel yüzey dokusu sayesinde kemiğin zamanla proteze tutunmasını sağlar. Genç hastalarda sıklıkla tercih edilir.
- Çimentolu yöntem: Protez yüzeyinin kemik üzerine tıbbi yapıştırıcı benzeri özel bir materyalle sabitlenmesi şeklinde uygulanır.
Ameliyat süresi ortalama 1-2 saat arasında değişmekle birlikte, eklem deformasyonu ileri seviyede olan hastalarda süre uzayabilir. Cerrah ameliyat esnasında bacak uzunluğunu ve diz açısını dengeleyerek protezin ideal pozisyonda yerleşmesini sağlar. Bu aşama, yürüyüş kalitesinin belirlenmesinde oldukça kritik bir ağırlığa sahiptir.
Ameliyat sonunda hasta genellikle aynı gün ayağa kaldırılabilir veya ertesi gün destekli yürümeye başlayabilir. Erken dönemde yürüyüş, kan dolaşımını düzenler ve eklem bölgesinde ödem oluşmasını azaltır. Hastaya ameliyat sonrası fizik tedavi planı sunulur ve eklem çevresindeki kasların güçlendirilmesi hedeflenir.
Özetle diz protezi ameliyatı hassas ölçüm, anatomik dengeleme ve modern implant teknolojisinin bir araya geldiği bir süreçtir. Ameliyat doğru planlandığında hasta kısa sürede ağrısız yürüyüşe ulaşabilir ve hayat kalitesi belirgin şekilde iyileşir.
Diz Kireçlenmesi Ameliyatsız Tedavi Yöntemleri
Diz kireçlenmesi, eklem kıkırdağının aşınmasıyla gelişen ve zamanla yürüme, merdiven kullanma veya çömelme gibi hareketleri zorlaştıran yaygın bir eklem hastalığıdır. Her hastada ameliyat gerekmeyebilir; özellikle erken ve orta evredeki kireçlenme vakalarında ameliyatsız tedavi yöntemleri oldukça etkili sonuçlar sağlayabilir. Bu tedavilerin temel amacı ağrıyı azaltmak, eklem fonksiyonunu artırmak ve ilerlemeyi yavaşlatmaktır.
Öncelikle hastanın günlük aktivite düzeni değerlendirilerek diz eklemine binen ağırlık optimize edilir. Uzun süreli ayakta durma, çömelme ve merdiven inip çıkma gibi diz eklemini zorlayan davranışların kontrol altına alınması erken dönemde ağrıyı belirgin ölçüde azaltabilir.
Uygulanan Ameliyatsız Tedavi Seçenekleri
Aşağıdaki yöntemler kireçlenme seviyesine ve hastanın yaşam tarzına göre seçilir:
- Eklem içi enjeksiyon tedavileri: Hyaluronik asit, PRP veya özel destek solüsyonları eklem yapısını destekleyerek sürtünmeyi ve ağrıyı azaltabilir.
- PRP uygulanması: Hastanın kendi kanından hazırlanan trombosit yoğun solüsyon eklem dokusunu biyolojik olarak destekler.
- Fizik tedavi ve egzersiz programları: Kas gücünü artırarak eklem sıktığı azaltır, yürüyüş dengesini güçlendirir.
- Soğuk uygulamalar ve ağrı kontrol protokolleri: İltihap kaynaklı ağrıyı hafifletmeye yardımcı olur.
- Yürüme analizi bazlı kişisel düzeltmeler: Basış açısı, adım genişliği ve ağırlık dağılımının optimize edilmesi ağrıyı önemli ölçüde azaltabilir.
Özellikle diz kireçlenmesi ameliyatsız tedavi arayışı olan kişilerde amaç, eklem yapısını korumak ve ilerlemeyi geciktirmektir. Bu yöntemler; yürüyüş kapasitesinin artırılması, merdiven kullanımının kolaylaştırılması ve gece ağrılarının azaltılmasında oldukça başarılı olabilir. Ancak kıkırdak kaybının ileri seviyede olduğu, eklem aralığının belirgin şekilde daraldığı ve kemik teması belirginleştiği vakalarda cerrahi tedavi seçenekleri gündeme gelebilir.
Bu nedenle ameliyatsız tedavi yöntemlerinin etkinliği, doğru değerlendirme, uygun planlama ve düzenli takip temelinde uygulanmalıdır. Erken dönemde başlanan destek tedavilerinin büyük kısmı ile hastalar yıllarca ameliyat ihtiyacı olmadan diz eklemini konforlu şekilde kullanabilir.
Total Diz Protezi Nedir?
Total diz protezi, diz eklemindeki aşınmış kemik yüzeylerinin tamamen yenilenerek ekleme yapay bir protez yerleştirilmesi işlemidir. Bu tedavi yöntemi; ileri düzey diz kireçlenmesi, kronik ağrı, eklem deformasyonu ve günlük hareket kısıtlılığının giderilmesi amacıyla uygulanır. Total diz protezinde femur, tibia ve gerekirse diz kapağı arka yüzeyi protez bileşenleri ile kaplanır.
Bu protezin “total” olarak adlandırılması, eklemin sadece belirli bir bölümünün değil, yük taşıyan tüm yüzeylerinin yenilenmesinden kaynaklanır. Bu işlem sonunda hastanın eklem yüzeyi sürtünmesiz hale gelir ve ağrı kaynağı büyük ölçüde ortadan kalkar. Doğru yapıldığında kişi ameliyat sonrası hızlıca yürümeye başlayabilir ve fonksiyonel hareket kapasitesine ulaşabilir.
Total Diz Protezinin Yapısı
Bu protez üç temel bölümden oluşur:
- Femur yüzey protezi: Uyluk kemiği üzerine yerleşen metal yüzey.
- Tibia yüzey protezi: Kaval kemiğine sabitlenen metal alt yapı.
- Polietilen ara parça: Sürtünmeyi azaltan, eklem hareketini kolaylaştıran yüksek dayanımlı ara yüzey.
Gerekli durumlarda diz kapağı arka yüzeyi de plastik implantla desteklenebilir. Böylece eklem uyumu daha yüksek seviyeye çıkarılır.
Total Diz Protezinin Uygulandığı Başlıca Durumlar
- İleri kıkırdak aşınması
- Eklem aralığının ciddi şekilde daralması
- Gece ağrıları
- Topallama ve yürüme mesafesinin azalması
- Kemik yüzeylerinde deformasyon
Bu durumların varlığında yürüyüş dengesinin bozulduğu, merdiven kullanımının zorlaştığı ve kişinin günlük yaşam aktivitelerini sürdüremediği görülür. Total protez cerrahisi, bu problemlerin uzun vadede kalıcı olarak giderilmesini sağlar.
Ameliyat sonrası hastalar çoğu zaman birkaç gün içinde bağımsız yürüyüş seviyesine gelebilir. Rehabilitasyon süreci ile kas gücü artırılır, eklem çevresi dayanıklılığı sağlanır ve protezin uzun süre sağlıklı şekilde kullanılabilmesi desteklenir. Total diz protezi; doğru planlama, cerrahi hassasiyet ve uygun rehabilitasyon süreçleriyle hastaya konforlu bir eklem fonksiyonunun yeniden kazandırılmasını hedefler.
Robotik Diz Protezi Avantajları
Robotik diz protezi, diz protezi ameliyatının bilgisayar destekli cihazlarla ve yüksek hassasiyetle gerçekleştirilmesini sağlayan modern bir cerrahi yöntemdir. Robotik teknoloji, eklemin gerçek zamanlı ölçümlerini yaparak protez bileşenlerinin diz eklemine ideal açı ve derinlikte yerleştirilmesini mümkün kılar. Bu sayede ameliyat sonrası eklem biyomekaniği daha dengeli olur ve yürüyüş kalitesi doğal hareket paternine daha yakın hale gelir.
Robotik diz protezinin en önemli avantajı hata payının minimize edilmesidir. Geleneksel cerrahide yapılan kesiler cerrahın anatomik değerlendirmesine göre planlanırken, robotik sistem milimetre düzeyinde hassas ölçüm yaparak ideal kesi doğruluğunu sağlar. Bu durum özellikle eklem açısının ve bacak hizasının korunması açısından oldukça kritiktir.
Robotik Diz Protezi Yönteminin Sağladığı Başlıca Avantajlar
- Hassas kesim ve yerleştirme: Protez bileşenleri en doğru açıyla konumlandırılır.
- Doğal yürüyüş paternine yakın sonuç: Ameliyat sonrası yürüyüş dengesi hızlıca sağlanır.
- Daha az yumuşak doku travması: Kesiler kontrollü ve daha sınırlı alanda yapılır.
- Uzun vadeli protez ömrü: Protezin doğru açıda oturması aşınmayı azaltır.
- Bacak boyu eşitliğinde yüksek doğruluk: Fark oluşma riski düşer.
Robotik sistem, ameliyat öncesi planlama aşamasını da kolaylaştırır. Hastadan alınan görüntüler dijital ortama aktarılır ve eklem yapısının sanal simülasyonu oluşturulur. Bu planlama sayesinde ameliyat sırasında cerrah hangi bileşenin hangi açıyla yerleştirileceğini önceden belirler.
Robotik diz protezi özellikle genç, aktif yaşamı olan veya eklem doğruluğu açısından yüksek hassasiyet istenen hastalarda önemli bir avantaj sağlar. Ameliyat sonrası rehabilitasyon döneminin daha konforlu olması, hızlı mobilizasyon ve eklem stabilitesinin erken sağlanması robotik yöntemi değerli kılan faktörler arasındadır.
Robotik diz protezi, teknoloji destekli cerrahinin sunduğu ölçüsel doğruluk, düşük hata payı ve yüksek eklem uyumu sayesinde diz protezi alanında güncel ve güvenilir bir tedavi seçeneği olarak öne çıkmaktadır.
Menisküs – Ameliyat Gerektiren Durumlar
Menisküs, diz ekleminde yük dağılımını sağlayan, şok emici özellikte yarım ay şeklinde kıkırdak yapılardır. Dizdeki iki temel menisküs (iç ve dış menisküs), eklem yüzeylerinin sürtünmeden uyumlu biçimde hareket etmesine destek olur. Ancak ani dönme hareketleri, spor yaralanmaları, yanlış basış ve yaşa bağlı aşınmalar menisküs dokusunda yırtıklara yol açabilir. Yırtık oluştuğunda kişiler yürürken takılma hissi, merdivende kilitlenme ve çömelme sırasında ağrı gibi şikayetler yaşayabilir.
Her menisküs yırtığı ameliyat gerektirmez. Bazı küçük ve yüzeysel yırtıklar dinlenme, buz uygulaması, ağrı kontrolü ve fizik tedavi ile iyileşebilir. Ancak belirli yırtık tipleri cerrahi tedavi gerektirir.
Aşağıdaki durumlar ameliyat açısından belirleyicidir:
- Kilitlenme şikayeti: Dizin açılıp kapanmasının mekanik olarak engellenmesi
- Büyük ve kompleks yırtıklar: Kıkırdak yüzeyini etkileyen geniş alanlı kopmalar
- Kök yırtıkları: Yük taşıma fonksiyonunu ciddi şekilde bozar
- Menisküsün yuvasından çıkması: Ağrı ve şişmeye yol açan mekanik bozulma
- Genç aktif hastalarda fonksiyon kaybı: Hareket kapasitesini belirgin etkileyen durumlar
Ameliyat çoğunlukla artroskopik yöntemle uygulanır. Bu teknikte diz çevresine açılan milimetrik deliklerden kamera ve mikro cerrahi cihazlar ile girilir. Eğer menisküs dokusu korunabilir durumdaysa dikme işlemi yapılır (menisküs tamiri). Ancak yırtık doku parçalı ve düzensiz bir yapıdaysa sadece sorunlu bölge çıkarılır ve eklem yüzeyi pürüzsüz hale getirilir.
Menisküsün tamir edilmesi eklem sağlığı açısından değerlidir, çünkü menisküsün uzun dönemde yük taşıma fonksiyonu devam eder. Tamir edilen dokunun iyileşmesi için belirli bir rehabilitasyon süreci gerekir; bu dönemde basma desteği ve fizik tedavi programı uygulanır.
Özetle menisküs yırtıkları her zaman ameliyat gerektirmez; ancak mekanik kilitlenme, yük taşıma bozukluğu, büyük yırtıklar ve aktif yaşamı etkileyen durumlar cerrahi tedavi için güçlü göstergelerdir. Doğru cerrahi yaklaşım ile diz eklemi tekrar dengelenebilir ve kişi konforlu biçimde aktif yaşamına dönebilir.
Diz Kapağı Problemlerinin Belirtileri ve Tedavisi
Diz kapağı (patella), diz ekleminin ön kısmında yer alan ve uyluk kaslarının hareketini dize ileten önemli bir yapıdır. Patellanın eklem yüzeyinde doğru konumlanmaması, kıkırdak yumuşaması, bağ gevşeklikleri veya anatomik şekil bozuklukları diz kapağı kaynaklı sorunlara yol açabilir. Bu problemler günlük aktivitelerde ağrı, hareket kısıtlılığı ve ritmik seslenme hissi ile kendini gösterebilir.
Belirtileri Nelerdir?
Diz kapağı problemlerinde aşağıdaki belirtiler sık görülür:
- Merdiven inerken ve çıkarken ağrı artışı
- Uzun süre oturduktan sonra ayağa kalkarken dizde sertlik ve acı hissi
- Çömelme sırasında öne doğru binen yük nedeniyle ağrı
- Ön diz bölgesinde seslenme – sürtünme hissi
- Diz çevresinde zaman zaman oluşan şişlik
Bu belirtiler, eklem yüzeyinde sürtünme artmasına ve diz kapağı kıkırdağının aşınmasına bağlı olarak gelişebilir. Özellikle genç yaş grubunda spor aktivitesi sonrası başlayan ağrı yaygındır.
Tedavi Nasıl Yapılır?
Diz kapağı sorunlarının tedavisi, tanıya göre değişkenlik gösterir. İlk basamak tedaviler genellikle aşağıdaki yöntemleri içerir:
- Yüzeysel ağrı kontrolü: Soğuk uygulama ve atel kullanımı ile yük azaltılabilir.
- Kas güçlendirme programları: Özellikle quadriceps kasının güçlendirilmesi diz kapağını daha doğru pozisyona taşır.
- Kişiye özel yürüyüş analizi: Basış şekli düzenlendiğinde sürtünme azalabilir.
- Eklem içi destek tedavileri: PRP ve hyaluronik asit gibi uygulamalar destek olarak kullanılabilir.
Daha ileri düzey vakalarda artroskopik cerrahi seçenekleri devreye girebilir. Bu işlem sırasında diz kapağı alt yüzeyinde oluşan düzensiz alanlar temizlenebilir, sıkışmaya sebep olan doku fazlalıkları giderilebilir ve eklem hareket açıklığı artırılabilir.
Erken müdahale edilen vakalarda tam iyileşme oranı oldukça yüksektir. Diz kapağı kaynaklı problemlerin tedavisinde en önemli unsurlardan biri düzenli egzersiz ve kontrol edilebilir yük dağılımıdır. Uygun tedavi planlaması ile hastalar dizi zorlamadan aktif yaşamlarına dönebilir.
Diz Protezi İyileşme Süreci
Diz protezi sonrası iyileşme döneminin doğru yönetilmesi, protezin uzun ömürlü olması ve hastanın yürüyüş dengesinin kalıcı olarak sağlanması açısından oldukça önemlidir. Modern cerrahi teknikler sayesinde ameliyat sonrası süreç oldukça hızlı ilerleyebilir, ancak bu dönemde uygulanacak egzersizler, yürüyüş planlaması ve doktor kontrolü iyileşmenin başarısını belirler.
Hastalar genellikle ameliyatın aynı günü veya ertesi günü destekle ayağa kaldırılabilir. Bu erken mobilizasyon, kan dolaşımını düzenler, eklem çevresindeki ödemi azaltır ve eklem sertliğinin oluşmasını engeller. İlk günlerde yürüyüş desteği (walker veya çift baston) kullanılabilir.
İlk Hafta
- Yara bölgesinin iyileşmesi başlar
- Destekle bağımsız yürüme denemeleri yapılır
- Buz uygulaması şişliği azaltır
- Diz bükme egzersizlerine başlanır
Bu süreçte hasta diz kapağının tam bükülmesine ulaşmaya çalışmaz; hedef kademeli açı artışıdır. Ağrı yönetimi bu dönemde iyileşmeyi destekleyici rol oynar.
İlk 4 Hafta
Bu dönem rehabilitasyonun aktif olduğu en kritik evredir. Kas gücü yeniden yapılandırılır ve diz hareket açıklığı artırılır.
- Bağımsız yürüme çoğu hastada sağlanır
- Merdiven kullanma tekrar öğrenilir
- Diz çevresi kasları güçlendirilir
- Diz açısının 100-120 dereceye ulaşması hedeflenir
Bu dönemde fizik tedavi programı düzenli uygulandığında eklem uyumu çok daha hızlı sağlanır.
3. Aydan Sonra
Bu dönem protezin eklemle tam biyomekanik uyumunun pekiştiği aşamadır. Hastalar çoğunlukla;
- Uzun mesafeli yürüyüş
- Alışveriş ve merdiven kullanımı
- Denge egzersizleri
- Düşük tempolu bisiklet
gibi aktivitelere rahatlıkla dönebilir.
Bu süreçte protezin doğru yerleştiği ve kas gücünün yeterli seviyede olduğu klinik muayenelerle takip edilir.
İyileşme Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Kaygan zeminlerden uzak durulmalıdır
- Diz üzerine ani yüklenmelerden kaçınılmalıdır
- Egzersiz bırakılmamalıdır
- Uzun süre oturup kalmak eklem sertliğini artırabilir
Protez sonrası iyileşme tek tip değildir. Hastanın yaşına, ameliyat öncesi kas gücüne, uygulanan protez tipine ve dokuların iyileşme hızına göre değişiklik gösterebilir. Ancak doğru rehabilitasyonla diz protezi sonrası hem ağrı azalır hem de eklem fonksiyonu kalıcı şekilde düzelir.
Diz protezi iyileşme süreci; cerrahi hassasiyet, düzenli egzersiz, kas güçlendirme programları ve doğru hareket eğitimi ile çok daha hızlı ve konforlu bir şekilde tamamlanabilir. Hastalar çoğunlukla birkaç ay içinde sosyal aktivitelerine bağımsız şekilde dönerek günlük yaşam kalitelerini yeniden kazanırlar.
SSS – Diz Protezi Ameliyatı ile İlgili Sık Sorulan Sorular
Diz protezi ameliyatı genellikle 1-2 saat sürer. Eklemdeki deformasyon şiddetliyse süre uzayabilir.
Çoğu hasta ameliyatın aynı günü ya da ertesi günü destekle yürütülür. Bağımsız yürüyüş birkaç hafta içinde sağlanır.
Yeni nesil protezlerde dayanıklılık 15-20 yıl arasıdır. Kemik yapısı, aktivite düzeyi ve kilo protez ömrünü etkiler.
Cerrahi sonrası ilk 1-2 hafta ağrı normaldir ve hızla azalır. Düzenli egzersiz iyileşmeyi hızlandırır.
Doğru teknik ile ameliyat sonrası merdiven kullanımına erken dönemde başlanabilir. Fizyoterapist yönlendirmesi önemlidir.
Cerrahi planlama doğru yapıldığında bacak boyu eşitlenir. Çok ileri deformasyonlarda minimal fark görülebilir.
Hastalar çoğunlukla operasyon sonrası 2-3 gün içinde taburcu edilir. Yürüme becerisi ve yara iyileşmesi takip edilir.
Yürüme, yüzme, düşük tempolu bisiklet gibi sporlar yapılabilir. Zıplama veya düşme riski olan ağır sporlar önerilmez.
