Burun ucu düşüklüğü olanlarda sonuçlar nasıldır?
Burun ucu düşüklüğü, hem estetik açıdan hoş olmayan bir görüntüye neden olur hem de bazı kişilerde nefes almayı güçleştirebilir. Bu durum genellikle burun ucunu destekleyen alar kıkırdakların zayıf olması, daha önce geçirilen travmalar, yaşla birlikte dokuların sarkması ya da doğuştan gelen anatomik yapı nedeniyle oluşur. Rinoplasti yaptırmak isteyen birçok hasta “burnumun ucu düşük, acaba ameliyattan sonra nasıl bir sonuç elde ederim?” sorusunun cevabını merak eder. Aslında burun ucu düşüklüğü olan hastalarda ameliyat sonrası sonuçlar, uygun teknikler kullanıldığında oldukça naturel ve tatmin edici olabilmektedir. Bu yazıda burun ucu düşüklüğü olan kişilere uygulanan estetik işlemler sonrası beklenen sonuçları hem tıbbi açıdan hem hasta gözüyle ayrıntılı şekilde ele alıyoruz.
İçindekiler
Burun Ucu Neden Düşük Olur?
Burun ucunu yukarıda tutan yapıların en önemlisi “alar kartilaj” denen kıkırdaklardır. Bu kıkırdaklarda zayıflık ya da yapısal bozukluk varsa burun ucu aşağı doğru sarkar. Ayrıca yaş ilerledikçe kıkırdaklarda yumuşama görülür ve yerçekimi etkisiyle burun ucu eskisine göre daha düşük algılanır. Bazı kişilerde ise doğuştan burun-dudak açısı dardır ve burnun ucu dudak üstüne yakın durduğu için “düşük burun” görüntüsü oluşur.
Ameliyatta Hangi İşlemler Yapılır?
Burun ucu düşüklüğü olan hastalarda rinoplastide temel amaç burnun ucuna destek vermek, kıkırdakları yeniden şekillendirmek ve burnu yüzün diğer hatlarına uyumlu bir açıyla kaldırmaktır. Bu amaçla şu işlemler uygulanabilir:
- Tip plasti: Burun ucundaki kıkırdaklar yeniden şekillendirilir ve birbirine yaklaştırılarak yukarı yönlü rotasyon sağlanır.
- Columellar strut grefti: Burun ucunu taşıyan “kolumella” bölgesine destek kıkırdak yerleştirilir, böylece ucu düşmemesi için güçlendirilir.
- Açık rinoplasti tekniği: Cerrah, burun ucu yapısını net görmek için kolumella kesisi kullanarak işlemleri açık teknikle gerçekleştirir.
Ameliyat Sonrası Beklenen Görüntü
Başarılı yapılmış bir rinoplasti sonrasında burun ucu:
- Daha yukarıda konumlanmış, kalkık ama abartısız ve doğal görünür,
- Dudak-burun açısı kadınlarda yaklaşık 95–105°, erkeklerde 90–95° civarında olur,
- Yüz hatlarıyla uyum sağladığı için daha genç, dinamik ve enerjik bir ifade oluşur,
- Burun delikleri karşıdan bakıldığında ölçülü olacak şekilde görünür – aşırı görünürlük “domuz burun” görüntüsüne kaçmamalıdır.
Sonuçlar genellikle hastalar açısından oldukça tatmin edicidir. Özellikle profil görüntüsünde belirgin bir gençleşme ve yüz dengesinde iyileşme fark edilir.
Sonucu Etkileyen Faktörler
Cilt kalınlığı: İnce derili hastalarda kıkırdak şekillendirme daha net belli olur; kalın derili hastalarda uç biraz daha “yumuşak” gözükebilir.
Cerrahın tekniği: Kıkırdağı fazla çıkarmadan destekleyici çalışma yapan cerrahlar doğal görünüm elde eder.
Hastanın yaş ve doku kalitesi: Çevresel faktörler, sigara, önceki ameliyatlar iyileşme ve sonuç kalitesini etkiler.
Revizyon Gerekir mi?
Burun ucu düşüklüğü olan hastalarda, doğru teknikle yapılan ameliyat sonrası tekrar düşme oranı düşüktür. Ancak kıkırdaklar zayıfsa, cilt çok kalınsa veya iyileşme sürecinde travma yaşanırsa burun ucu bir miktar aşağıya doğru geri düşebilir. Bu durumda küçük bir revizyon gerekebilir; bu oran genellikle %5–10 civarındadır.
Sonuç
Burun ucu düşüklüğü olan hastalar için rinoplasti sonrası sonuçlar hem estetik hem fonksiyonel açıdan oldukça yüz güldürücüdür. Uç kısmı desteklenmiş, yüzle uyumlu, doğal görünümlü ve genç bir burun yapısı elde edilir. Kalıcı ve tatmin edici sonuç için cerrahın burun ucu kıkırdaklarına destek odaklı çalışması, hastanın ameliyat sonrası bakım talimatlarına uyması ve burunu darbelerden koruması büyük önem taşır.