Burnumdaki sorunlar neydi, beni en çok ne rahatsız ediyordu?

Burnumla ilgili sıkıntılarımı anlatmaya nereden başlasam bilemiyorum. Çünkü bu aslında sadece burnumun şekliyle ilgili değildi, bana yaşattığı hislerle de çok alakalıydı. Çocukluğumdan beri burnumun kemerli olduğunu biliyordum. Fotoğraflarda sürekli gözüme batıyordu. Özellikle yan profilden çekilen fotoğraflarda ilk gözüme çarpan şey burnum oluyordu. Çenem küçük, yüzüm yuvarlak olduğu için burnum olduğundan daha büyük görünüyordu. Hani bazı insanlar yüzleriyle uyumlu olduğu için kemerli burunlarını taşır ya, bende öyle değildi. Yüzümde en öne çıkan şey burnumdu. Aynaya baktığımda gözlerim ya da dudaklarım değil, direkt burnum gözüme çarpıyordu.

En çok rahatsız olduğum nokta burnumun üstündeki belirgin kemerdi. Özellikle ışık vurduğunda ya da profil fotoğrafı çekildiğimde bu kemer çok göze batıyordu. Arkadaşlarımın çoğu belki fark etmiyordu ama benim için her şey buydu. Çünkü insan kendi kusurunu herkesten daha çok görür. Bir fotoğrafa bakarken herkes yüzümün tamamına bakıyordu belki ama ben sadece burnuma odaklanıyordum. O kemer bana o kadar büyük geliyordu ki bazen kendimi devasa bir burunla yaşıyormuş gibi hissediyordum.

Burnumun ucu da ayrı bir meseleydi. Aşağıya doğru sarkık bir burnum vardı. Fotoğraf çektirirken gülünce ucu daha da aşağı iniyordu. O anlarda kendimi çok çirkin hissediyordum. Arkadaşlarımla dışarıda eğlenirken, kahkahalar atarken bile içimde “şimdi burnum nasıl görünüyor acaba” düşüncesi vardı. Düşünsene, gülerken bile rahat olamıyorsun. Sanki her şey güzel gidiyor, keyifli anlar yaşıyorsun ama kafanın bir köşesinde hep burnun var. Bu çok yorucu bir histi.

Bir de nefes alma problemi yaşıyordum. Özellikle geceleri burnumun tıkalı olduğunu hissediyordum. Sağ tarafım daha kötüydü, sağa dönüp yatınca nefes alamıyordum. Sürekli ağzımdan nefes alıyordum. Sabahları boğazım kuruyarak uyanıyordum. Bu yüzden horluyordum. Evdekiler bazen “gece seni dinledik, resmen bütün evi inletiyorsun” derlerdi. Başta çok utanıyordum ama sonra fark ettim ki bu benim elimde değil. Yani sadece estetik açıdan değil, sağlık açısından da burnum sıkıntıydı. Doktor bana deviasyon (burun eğriliği) olduğunu söylediğinde taşlar yerine oturdu. “Tamam” dedim, “sorun sadece dışarıdan değil, içeride de var.”

Bir kadının kendini en kötü hissettiği şeylerden biri fotoğraflarda güzel çıkamamak. Ben de bu yüzden arkadaş ortamında hep fotoğraf çekiminden kaçıyordum. Özellikle toplu çekimlerde yan tarafa geçmemeye çalışıyordum. Yan profilden biri fotoğraf çekse hemen siliyordum. Sosyal medyada paylaştığım fotoğrafların yüzde 90’ı hep önden ya da hafif çaprazdan olurdu. Hiçbir zaman yan profilimi paylaşamadım. Bu durum bana özgüven kaybettirdi. Hatta bazen karşımdaki insanla konuşurken bile kafamın içinde “acaba burnuma mı bakıyor” diye düşünüyordum. Böyle olunca kendini olduğun gibi yaşayamaz hale geliyorsun.

Bir diğer sorun da burun sırtımın kalınlığıydı. Burnum kemikli olduğu için yan profilden çok kaba görünüyordu. Kadın yüzünde biraz daha ince, daha zarif bir burun hoş duruyor ama bende o yoktu. Özellikle ruj sürdüğümde ya da makyaj yaptığımda burnum daha da göze batıyordu. Makyajla burnumu küçültmeye çalışıyordum, kontür yapıyordum ama bunlar sadece geçici çözümlerdi. Gerçek hayatta yüzümü değiştirmiyordu. Arkadaşlarım “makyajla çok iyi gizliyorsun” dese de ben biliyordum, o kemer oradaydı ve her daim beni rahatsız ediyordu.

Beni en çok rahatsız eden anlardan biri de toplu fotoğraf çekimleri oldu. Üniversitede mezuniyet töreninde arkadaşlarımla fotoğraf çektirdik. Herkes mutluydu, güler yüzlüydü, ben de öyleydim. Ama fotoğraflar elime geçince gözüm direkt burnuma gitti. Hatta aileme bile göstermek istemedim. Çünkü bana göre fotoğrafın en kötü görünen kişisi bendim. Burnum yüzümün bütün uyumunu bozuyordu. Bu düşünce belki abartılı gelebilir ama insan kendi kusurunu büyüttükçe büyütüyor.

Sonuç olarak burnumdaki sorunlar üç ana başlıktaydı: kemer, ucu aşağıya sarkması ve nefes alma problemim. Bunlar birleşince hayatımın her alanını etkiledi. Hem görüntü olarak kendimi beğenmiyordum hem de sağlık olarak zorlanıyordum. İşte bu yüzden yıllarca ertelediğim Burun Estetiği kararını en sonunda almak zorunda hissettim. Çünkü şunu fark ettim: bu durum kendi kendine düzelmeyecek, ben bir şey yapmadığım sürece hep böyle devam edecek. Ve ben artık aynaya bakarken burnumu görmek istemiyordum, gözlerimi görmek istiyordum.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar